MEMLEKETİN VE MİLLETİN GELECEĞİNİ KURTARALIM

İki gün önce (16.6.2025) kabine toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan;

“İnşallah çok uzun olmayan bir süreçte hiç ama hiç kimsenin bize efelenmeyi dahi göze alamayacağı bir savunma kapasitesine erişmiş olacağız. Bunun şartı ise siyasi istikrarı korumaktan, ekonomimizi güçlü tutmaktan, sosyal barışı tahkim etmekten, diplomatik ilişkilerimizi geliştirmekten geçiyor” dedi.

Bunu kim söylüyor, 23 yıldır iktidarda olan ve tek başına karar alabilecek gücü elinde bulunduran bir siyasi partinin, AKP’nin Genel Başkanı söylüyor.

Kim söylüyor; Hazineden oluk oluk para akan ve uçak inmeyen hava alanları ile otomobil geçmeyen yolları ve köprüleri yapan, 13 uçağı olan ve bir o kadar da saray yaptıran AKP’nin Genel Başkanı söylüyor.

Şimdi sırada, savunma kapasitesini artırmak varmış.

Peki nasıl olacakmış?

***

1- Siyasi istikrar korunacak; Yani siyasi istikrar bozulmuş.

Neden? Çünkü CHP 1. Parti oldu. Neden? Demek ki iktidar yanlış işler yapmış.

Siyasi istikrar nasıl korunacak? Başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin önde gelenleri tutuklanacak. Mümkünse partiler kapatılacak. Olmaz ise muhalefet kadrolarına siyasi yasaklar gelecek. Tıpkı 12 Eylül cuntacılarının yaptığı gibi.

Alın size siyasi istikrar.

Abarttığımı düşünmeyin, konuşmanın devamına bakalım.

***

2- Ekonomi güçlü tutulacak; Yani ekonomide sorun var. İthalatta artış, ihracatta azalma ve cari açıkta büyüme var.

Peki, nasıl olacak? Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyonu daha da düşük gösterecek.

Buna rağmen; asgari ücret, emekli maaşları, memur maaşları ve toplu iş sözleşmelerindeki artışlar, enflasyon oranından daha düşük tutulacak.

Çünkü, söz konusu olan vatan savunması, diyecekler.

Bu sıralarda bir iki bomba da patlarsa vay halimize.

Bu bomba işi biraz karışık.

*** 

3- Sosyal barışı tahkim etmek; Demek ki burada da sorun var.

Peki, nasıl olacak?

Tabii ki, Anayasa değişikliği konuşulacak.

Yani sosyal barış derken söz konusu olan tüm toplum değil, 400 oyluk bir sosyal buluşma gibi görünüyor.

Çünkü bunun işaretleri de konuşma içinde var.

***

4- Diplomatik ilişkilerimizi geliştirmek; Bu iş biraz karışık.

Sanırım 2 nolu sorunun cevabı da bu konudaki gelişmelere bağlı.

İran ile ilişkiler sürdürülebilecek mi? Çünkü Trump, artık İsrail’den yana açık tavır alıyor.

***

Erdoğan, “Zahmet olmadan rahmet olmaz” derler, diyor ve konuşmasının devamında şunları söylüyor; “Devlet ve millet olarak bazı sıkıntıları çekecek, bazı fedakarlıkları yapacağız ki hedeflerimize ulaşabilelim.”

Anladınız herhalde, faturayı millet olarak biz ödeyeceğiz. Çünkü, devlet bildiğiniz gibi.

Ve işte bildiğiniz üslup ile söylenen son sözler;

“Böyle bir vizyonu olmayan, sadece karanlık ilişkilerin ve kaynakların mahsulü şişirmelerle ülkenin başına tebelleş edilmeye çalışılan zihniyete ve siyasetçi tiplerine karşı yürütülen mücadelenin de bu perspektiften okunmasında fayda görüyorum.”

Kim bunlar? Tabii ki muhalefet edenler. Türkiye safralarından kurtuldukça, her alanda geleceğine umutla bakacakmış.

Ve final cümlesi; “Şundan kimsenin şüphesi olmasın. İktidarımız ve ittifakımız bölgemizin içinde bulunduğu bu sancılı dönemde Türkiye’nin istiklal ve istikbalinin temelidir ve teminatıdır.”

Erdoğan, bugünkü grup konuşmasının büyük bir bölümünü de, CHP ve Genel Başkan Özgür Özel’e ayırdı.

***

İsrail-İran hikayesi ile içeriyi tahkim etmekten anlaşılan budur.

Kendi iktidarlarını tahkim etmek için ABD-İsrail-İran ve benzeri gelişmelerden malzeme üretmeye çalışacakları anlaşılıyor. Ben böyle düşünüyorum.