DUMAN ALTI OLDUK, BU DA MI TESADÜF ?
- Turhan Oral

- 27 Tem
- 2 dakikada okunur
Bugüne kadar görmediğimiz bir şekilde ormanlarımız yanıyor. Oysa geçen yıl ve önceki yıllarda da ormanlarımız yanmıştı. Yani depremlerden daha sık karşılaştığımız bir facialar zinciri var. Ama görüyoruz ki önlemler konusunda değişen hiçbir şey yok.
Önceki dönem Orman Bakanı, 2022 yılında, gece görüş dürbünü olan helikopterlerin sipariş verildiğini söylemiş. Hala bekliyoruz.
Meteoroloji hava sıcaklıkları konusunda sık sık uyarı yapıyor. Valiler illerde, yangın uyarı anonsları yaptırıyor. Ama çok sayıda yangın bir anda farklı bölgelerde çıkıyor. Sabotaj desen, hain sayımız artmış. Yanlışlıkla desen, cahil sayımız artıyor. Her halükarda ahlaksızlık artıyor. Yani evlerde düzen bozulmuş.
Her yıl sosyal yardım alanların sayısının artması, evlerde düzenin bozulduğunun en açık göstergesidir. Sosyal yardım alanların sayısı arttıkça AKP’nin üye sayısı da artıyor. İşin kötü yanı çevremizdeki bu insanlar parti üyesi olduklarını da saklıyorlar. Saklıyorlar çünkü isteyerek değil, mecburen parti üyesi oluyorlar.
Yani evdeki dağılmada ruhen, doğrudan ve dolaylı olarak bu iktidarın payı var.
***
Evde dağılma başlayınca bu durum, hayatın ve günlük yaşamın her noktasında kendisini gösteriyor.
Bugüne kadar görmediğimiz trafik kavgalarını, sokak kavgalarını ve cinayet zincirlerini görüyoruz.
Bugüne kadar görmediğimiz sayıda intiharları, kadın cinayetlerini görüyoruz.
Bugüne kadar görmediğimiz çeteleşmeler var, öyle ki çocuklar çete kuruyor.
Evlilikler azalıyor, boşanmalar artıyor ve çocuk sayısı düşüyor.
Elbette bunlar bir tesadüf değil.
***
Ekonomi ve gelir dağılımı öylesine bozuldu ki, hızla yoksullaşanlar sadece orta sınıf değil.
Orta ölçekli işletmeler de batmaya başladı. Konkordato isteyen şirketlerin sayısı hızla artıyor. 500 büyük sanayi kuruluşu arasında yer alan şirketler de konkordato istemeye başladı. Yani yakında iflasların zincirleme olarak başlaması bekleniyor.
Bakan Mehmet Şimşek, faizler düşüyor, ekonomi düzeliyor dese de uygulamada faizlerin düştüğü yok.
Kamu işçisinin sözleşmesini düşük tutarak, emeklinin ve memurun maaşını düşürerek, asgari ücreti eriterek ekonomiyi kurtaracaklarını anlatıyorlar.
Artık yandaş sendikaların bile savunamayacağı bir sınıra geldiklerini göremiyorlar.
***
Şimdi siz böyle bir ortamda; Terörsüz Türkiye, TBMM’de Komisyon Kurulsun, Anayasa değişsin, CHP’de komisyona katılsın hikayeleri ile Türkiye’nin gündemini değiştirebilir misiniz?
Bana sorarsanız mümkün değil. ABD ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) halkımızın gündeminde yok.
Çünkü bu iktidarın; Milli Eğitim, Milli Savunma, Tarım Orman, Çevre Şehircilik, Sağlık, Dışişleri, İçişleri gibi tüm kurumlarda, ehliyetin ve liyakatin dip yaptığını herkes görüyor. Yani ülkeyi yönetemez hale geldiler ve toplum ağır bedeller ödüyor.
Artık kimse muhalefetin yolsuzluk ile suçlanmasına inanmıyor. İmamoğlu gerçeği, saklanamıyor.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen ve tek adama bakan bu yönetim biçimine güven kalmadı.
Demokrasi ve ekonomi dip yapmışken bunları yok sayan bir “barış hikayesi” anlatılamaz, anlatılamıyor. Köy yanarken, delinin saç taraması gibi bir durum var.









MİLAT OLMUYOR
Alışmışız kara güne, kara gecelere
Kar etmiyor hiç bir felaket, musibet de
Deprem çığ, yangınlar, sel, kuraklık, gruzo
Emiyor sünger gibi yaşanan gerçekleri
Haber salar buradayım der, felaket geleceğini
Sıralıyoruz yaşanıp bittikten sonra önlemleri
Anlığa düştü bin yıllık acıların ederi
Hiç bir şey olmamış gibi şapkamızın altında
Kimi partilidir, kimi eş dost, hemşeri
Kiminin cebine bırakılır rüşvet, ne ise ederi
Ne iman, ne ahlâk, ne hukuk kalmamış eseri
Yazar oldu kalemler doğrudan çok eğrileri.
İşe girerken torpil, ihaleler adrese teslim
Sattığımız üründe akla hayale gelmeyen hile
Küçük büyük çocuk kadın yutmuş birbirini
Kör tuttuğunu topal yakaladığı öpüyor her seferinde
Kadına, çocuğa şiddet, tecavüz, katliam
Bitmiyor kötülükler doğuyor birbirinden
Teknoloji doğdu,bilişim oldu yapay zeka gelişti
Bizim birimize olan kin…